Filmi izlemek için basınız
| |||
| |||
| |||
| |||
| |||
Vatandaş Rıza - 400 e yakın Cüneyt Arkın filmlerinden biri. 1979 yılı İstanbulunun gecekondu semtlerinden birinde açılır bu başyapıt . Türkiyede yaşayan her sıradan insandan biridir Vatandaş Rıza . Emeği , Teri , Kalbiyle varettiği dünyasının yuvasını inşa etmektedir.Her insanın kendi dünyasının ,ona mutluluk veren yaşama gücünü aldığı abartısız , gösterişsiz ,sade bir hayatın , bir ailenin kesitidir bu bölüm . Sanayi imparatoru Necdet Çelikel in “hasta ruhlu” oğlu Cengiz “keyif” için küçük mutluluklarla beslenen insanların dünyalarını yıkmayı bir saplantı haline getirmiştir.Bu saplantının son hedefide Vatandaş Rızanın yuvasıdır . Gecekonduyu arabasıyla yerle bir eder. Bu tip eylemlerde o kadar rahat bir tavır sergilemektedir ki yaptıklarını babasına anlatmaktan çekinmez.Yakalanmak korkusu , suçlu olduğunun farkına varmak gibi bir düşüncesi yoktur çünkü o güne değin sorumlusu olduğu hiçbir olaydan ötürü hesap sorulmamıştır ona . Vatandaş Rıza hakkını yasalar yoluyla mahkemede arar . Görgü şahidi olan tüm komşuları mahkemede sırt çevirirler. Sırt çevirenler satılmıştır diye düşünülebilir ama aslında hepsi de muhtaçtır çünkü dünyalarını kilitleyip kalan çıkmazdan onları kurtarabilecek bir umut yoktur.Vatandaş Rızanın yıkılan gecekondusu onların umudu olmuştur ancak bu umut kısa vadeli bir mutluluğun sahte görüntüsüdür sadece . Vatandaş Rıza kimilerine göre yalnız kalmış bir adamdır . Gücün parayla kıyaslandığı bir topluluk içerisinde bir “böcek” kadar ufak bir insandır. Ancak özgür bir toplumda vatandaşlık hakkının olduğunun bilincinde kimseye eğilmeyecek kadar mert bir insandır.Yıkılan evi için teklif edilen parayı kabul etmez , tek isteği suçlunun suçunu kabul etmesidir.Bu isteğin yerine getirilebilmesi ise yalnız gerçek bir vatandaşın göze alabileceği bir mücadeleyle mümkün olacaktır . Başına gelen olayı gazete yoluyla kamuoyuna duyurmaya çalışır . Gazeteler için bu tip bir haber toplumun ilgisini çekmeyecek kadar basittir . Manşetlerde yeralmaz.Mücadelesini kendi başına sürdürmek için gazetelerde duyuramadığı sesini bildiriler yoluyla halka duyurmaya çalışır.Yargıtay a davanın yeniden görülmesi için yaptığı başvuru reddedilir. Artık yapabileceği son bir şey vardır … Taksim meydanı ardından Atatürk heykelinin önünde olmak üzere 4 günlük bir zaman diliminde tüm ülkeyi yerinden oynatacak bir eylem başlar . Vatandaş Rıza açlık grevine başlar.Bu gerçekten Haklı Olan ve Mert bir insanın direnişidir .O ana kadar kendisine sırt çeviren gazeteler,yakın çevresi ve olay karşısında umursamaz gibi görünen halk bir anda o güne kadar “Küçük” gözüken bu insanın soylu eylemine kulak verir . Vatandaş Rızanın eylemi direnişinin görüntüsü , kelimelerin kifayetsiz kaldığı yüreğinin sesi ise gazetelerin manşetleri olmuştur . Gazetelerin desteğiyle yürütülen sanayi imparatoru Necdet Çelikel in kirli servetinin deşifre edilmesi hakkındaki yazı dizileri sonucunda o güne kadar “böcek” olarak gördüğü patron kendi geleceğiyle oğlu arasında seçim yapmak zorunda kalır ve oğlunu kendi elleriyle adalete teslime zorlar.Çünkü artık yalnız olan insan sanayi patronudur.Bir adet olarak küçük düşündüğü Vatandaş Rıza binlerce adet olmuştur . Halk Rızadan yanadır . Vatandaş Rıza kısıtlı bir bütçeyle gerçekleştirilmiş gibi görünse bile içerdiği fikirler , Cüneyt Arkın ve ailesinin filmde de bir aile olarak çizdiği mükemmel kompozisyon,paranın insanlığın önünde olduğunu savunan karşıt görüşün karakterleri olan Osman Seden ve Sümer Tilmaç ın performansı ve Cahit Berkay – Uğur Dikmen ortaklığında gerçekleştirilmiş konunun dramatik yapısını tamamlayan müzikleriyle Arkın filmografisinin çok değerli örneklerinden birisidir . İnsanın varolması dahi dünyaya verilmiş en büyük hediyedir ve kendi içindeki büyüklüğü keşfedebilen bir insan bu soyluluğu içinde yaşadığı halka da çekinmeden gösterebilmelidir çünkü bu insanda aslında diğerlerinden farklı “özel” veya “seçilmiş” bir kişi değildir . http://www.cuneytarkin.com.tr |