8 Şubat 2010 Pazartesi

YOL'DA BİR KAHRAMAN: CORTO MALTESE



"kimbilir; belki kahramanlığa, cömertliğe inanan, soyu tükenmek üzere olan bir hanedanın son temsilcisi,
yani,
belki de salakların şahıyımdır"

CORTO MALTESE



hiç bir yere ve hiç bir şeye bağlı olmayan,
kendi donanmasının kaptanı...
rüzgarın götürdüğü yere giden,
bir hamakta veya veranda da
sallanan sandalyesinde
saatlerce aylak aylak hiç birşey yapmadan
sadece uzaklara bakabilen adam...
takmayan, takılmayan...
dünya yansa umursamayan...
ama ille de taraf olacaksa
mağdurun yanında yer alan...
gerçek bir kahraman...
Waini'li Yerli Reis'in dediği gibi;
"Adam mutluydu... Güzel Hayaller Gölü'ne bakıp,
her şeyi görmek istediği gibi görüyordu...Niye onu
o rüyadan çekip almalı, alıp da güneşin ve neşenin
olmadığı bir dünyaya atmalı? Orada sadece gece,
keder ve hastalık yok mu?"
Corto, git gidebildiğin kadar...
Bakarsın, bir gün bizde geliriz...
h.a.



itü sözlük'de corto için ve çizeri hugo pratt şunlar yazılmış;

"anarşizm fikrini savunan hugo pratt'ın, bildiğimiz kahramanlara benzemeyen, ama şüphesiz kendi için bi kahraman olarak tasarladığı bir karakterdir. aslında bağımsız bir bireydir, dini yoktur, milliyeti yoktur, onu bir şeye ya da bir yere bağlayan birşey yoktur. arada bir aşık olur o da zaten ya kısa sürer ya da yaşanmaz. onu yöneten ya da onun tarafından yönetilen yoktur daha doğrusu başlarda vardır ama yönetilmeyi de yönetmeyi de becerememiştir tabii eğer bunlar birer beceriyse.
bence en önemli nokta hugo pratt'ın kendisidir. bir insan nasıl bu kadar alakasız kültürlerle ilgili araştırma yapabilir hayret edilesi bir durumdur. "semerkanttaki altın yaldızlı ev" öyküsünde enver paşadan(yaşaması için ölmesi gereken adam der), ermenilerden, kürtlerden daha sok edeni yezidilerden onların çember olayından falan bahseder. doğru anlatmıştır, yanlış anlatmıştır tartışılır ama bi şekiilde bu konulara da girmiştir.

bir yerlerde avrupa'nın türk'e bakışı diye corto maltese'deki çizilen canavar gibi bi türk tipini örnek vermişler halbuki aynı hikayenin ana mevzularından biri corto'ya, zalim de olsa, ikizi kadar benzeyen timur şevkettir. hikayelerinde çok fazla önyargı taşımadığına inandığım bir adamdır kendileri.

velhasıl kelam zaman dizgesinde ispanya savaşında kaybetmiştir hugo pratt, corto maltese'i. neden diye sorulduğunda verdiği cevap çok ilginçtir. "hızla dijitalleşen herşeyin birbirine bağlandığı bir dünyada corto maltese gibi bir bireyin yeri yoktur." evet teknolojinin insanı daha bireyselleştirdiği tezine bir anti tez olarak çıkabilecek bir düşünce.
bazı güzel laflar:
-sizi tanıştırayım general, kaptan corto maltese
-iyi günler, kaptan corto maltese. ingiliz donanmasından misiniz?
-kendi donanmamın komutanıyım efendim.
-anlamadım

....

(hayalinde kendisiyle yüzleşir)
-sen ailene karşı katolik, topluma karşı komünist görevlerini yerine getirmedin.."



CORTO MALTESE

İtalyan çizer Hugo Pratt'ın yarattığı Corto Maltese 1887'de Malta'da doğar 1936'da Uluslararası Tugay'a katıldığı İspanya İç Savaşı'nda ölür (kaybolduğuda söylenir). Corto 13 yaşından itibaren "kahramanlıklar" yapmaya başlar. Giderek dünyanın her yerinde ve farklı zamanlarında maceralara atılmak, varlığının bir parçası haline gelir. Cortoya hikâyelerinde hem kurgu hem de tarihsel figürler eşlik eder.: Stalin'den Jack London'a, Enver Paşa'dan, John Reed'e kadar. (Çizgi romanın Tolstoy'u gibi bir benzetmeyle anılan) Corto'nun maceralarinda Rasputin ise eksik olmamıştır.

Hugo Pratt'ın bir çizgi virtüözü olup olmadığı tartışılabilir ancak bir virtüöz olduğu herkesçe kabul edilen Milo Manara, Pratt'ı bu alanın en büyüğü olarak tanımlar. Umberto Eco'ya göre de Pratt engin bilgisi ve zekasıyla tam bir entellektüeldir ve biz insanlığa Corto 'yu miras bırakmıştır. Çizgi romanlarında ki coğrafya ve tarihi tahrifine rağmen yarattığı paradigma Pratt 'ın dokunulmazlıklarındandır.

Dost Yayınları (Dost Kitabevi) 1999 yılında Corto 'nun dört macerasını ve 2004 yılında altı macerasını yayınladı. Yayınlanan on kitap içinde Semerkant 'taki Altın Yaldızlı Ev yaşadığımız coğrafyada geçmekte olup netameli konuların etrafında dönmektedir. 1921'de Rodos'ta başlayan hikâye Adana'da, Van'da devam ediyor. İttihatçılar, Kızılelmacı'lar, Panturancı Kürtler, Ermeni Komitacılar, Yezidiler hikâyenin kahramanları arasındadır. Enver Paşa 'nın son konuşmasını yaptığı kişi, yine Corto 'dur. Enver Paşa Corto 'yla konuştuktan sonra atına biner yaşamının finali -Hugo Pratt yorumuyla- bu serüvende çizilmiş gibidir. Türkçe olarak Dost Yayınları tarafından on albüm yayımlanmıştır.

Corto Maltese (Muhtemelen Venedik dilinde 'Maltalı' olarak geçen bir tabirdir) 20.nci yüzyıl başlarında (1900-1920 civarı) maceradan maceraya seyreden, az ve özcesi bir açık deniz kaptanıdır. Valletta'da 10 Temmuz 1887 tarihinde, İngiltere vatandaşı denizci Cornwall ve "Cebelitarık'lı Nina" olarak bilinen çingene yosma Andalusia'nın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Çocukluğu yahudi mahallesi olarak bilinen Córdoba'da geçmiştir. 'Corto' avucunda kader çizgisi olmadığını farkeder ve oraya bir jiletle kendi seçimi olan kaderini kazır. Her ne kadar tarafsız bir kahraman gibi gözükse de mağdurların ve ezilmişlerin yanındadır.
Karakter, çizerinin ulusal, ideolojik ve dinsel iddialarının cisimleşmiş halidir.

Corto her meşrepten insanla kolayca arkadaşlık kurabilen birisidir. Bu arkadaşlar eli kanlı katil Rasputin'den (Çar Rasputinle Rasputin, bazı kişi özellikleri ve görünümü dışında bir bağlantısı yoktur), İngiliz Mirasyedi Tristan Bantam, Vudu rahibi Altın Ağız veÇek Cumhuiryeti bilim adamı Jeremiah Steiner'e dek değişik kişiliklerdir. Corto ayrıca kimi tarihi şahsiyetleri bilir ve tanır. Örneğin Jack London, Ernest Hemingway, Herman Hesse, Butch Cassidy, White Russian General Roman Ungern von Sternberg veEnver Paşa. Bu tanışıklık onun olmadık durumlardan kolayca sıyırlmasına vesile olur, mesela bir keresinde Türkiye Ermenistan sınırında kurşuna dizilmekten son anda Yosif Stalin 'den gelen bir telefon sayesinde kurtulabilmiştir.

Corto'nun başucu kitabı yazar Thomas More 'un Ütopya'sıdır. Ancak onu okumayı asla bitirememiştir. Corto ayrıca London, Lugones, Stevenson, Melville and Conrad gibi yazarların kitaplarını da okur ve atıfta bulunur.
Corto Maltese öyküleri tarihi serüven öykülerinden esrarengiz o kült rüya sekanslarına akar. O Kızıl Baron vurulduğunda yanındadır, Jivarolara Güney Amerikada yardım etmektedir ve Venedikte faşitlerden kaçmaktadır, kimi zamanda farkında olmadan Merlin ve Oberona İngilitereyi korumada yardım etmektedir ve ardından Kayıp Kıta Muyu ziyaret etmektedir.

Kronolojik olarak, ilk Corto Maltese serüveni olan La giovinezza (Erken Yıllar), Rus-Japon Savaşında geçmektedir. Diğer albümlerinde I. Dünya Savaşını bir kaç değişik cephede yaşar, Ekim Devriminden sonra patlak veren Rus İç Savaşına katılır, and Faşist Italya'nın ilk dönemlerinde gezinir. Pratt'ın ayrı bir serisinde, Gli Scorpioni del Deserto (Çöl Akrepleri) İspanyol İç Savaşı esnasında kaybolduğu tasvir edilir. .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder