Otel Odaları
Bir merhamettir yanan, daracık odaların
İsli lambalarında, isli lambalarında.
Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
Küflü aylarında, küflü aynalarında.
Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
Kırık masalarında, kırık masalarında.
Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofalarında, izbe sofalarında.
Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında, çivi yaralarında.
Kulak verin ki, zaman, tahyayı kemiriyor,
Tavan aralarında, tavan aralarında.
Ağlayın, aşinasız, sessiz can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında.
İsli lambalarında, isli lambalarında.
Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
Küflü aylarında, küflü aynalarında.
Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
Kırık masalarında, kırık masalarında.
Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofalarında, izbe sofalarında.
Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında, çivi yaralarında.
Kulak verin ki, zaman, tahyayı kemiriyor,
Tavan aralarında, tavan aralarında.
Ağlayın, aşinasız, sessiz can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında.
Necip Fazıl Kısakürek
IŞIK ÇOK MERHAMET YOK!..
Yolcuların sığınacağı limandır oteller
gece bastırıp gün yitince ufukta
akşam karanlığının sessiz fırtınasında
yeri göğü değil ama yürekleri yıkıp geçen kasırgasında
yalnızlığın tam da ortasında
sığınacak ana kucağı gibi gelir yolcuya oteller
şimdi oteller
bol ışıltılı, cafcaflı,
dört yıldızlı, beş yıldızlı,
hepsi istisnasız bol yaldızlı
sığındın mı oraya ne gecenin karanlığı
ne sessizliğin kulakları tırmalayan çığlığı
hiç biri korkutmaz seni
gülücük maskesini takmış resepsiyonistler,
en kibar afilli cümleleri kuran belboylar
kuştüyü yastıklar,
duvarlarda
pahalı yağlı boyalar,
hiç bir yerde sır yok, yara yok
her şey ilk günkü kadar parlak
peki öyle ise ey yolcu!
nedendir içindeki bu boşluk?
h.a. - sandıklı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder