20 Ocak 2010 Çarşamba

YOL'DA KAYBOLANLAR: Alexander Supertramp - Into the wild



Christopher McCandless
12 Şubat 1968′de Güney Kaliforniya’da doğdu. . McCandless ailesinin finansal durumu çok iyi olmasına rağmen aile içinde hep sorun yaşanıyordu. Anne ve babası pek çok kez ayrılığın eşiğine gelmişlerdi.

Liseden mezun olduktan sonra Atlanta‘da üniversite yaşamına başladı. 1990 yılında Emory Üniversitesinden mezun olduğunda başarısıyla göz dolduruyordu. Antropoloji ve Tarih üzerine aldığı eğitiminde özellikle okuduğu yazarlar onu çok etkilemişti. Çok başarılı bir öğrenci olmasına rağmen, üniversite eğitimi sırasında Henry David Thoreau gibi bir yaşam tarzına sahip olma fikri yavaş yavaş yer edinmeye başladı. Bu dönede etkilendiği diğer yazarlar Tolstoy, Jack London ve W. H. Davies idi.

90 yılında yola çıkmadan önce sahip olduğu 47,000$’ın 24,000$’ını bir hayır kurumuna bağışlar. Üniversite yaşantısı boyunca kaldığı evinden hiç kimseye haber vermeden yola çıkar. Önce Kaliforniya, Güney Dakota ve Arizona‘ya giden McCandless gittiği yerlerde çoğunlukla köylerde ya da kasabalarda ufak işlerde çalışarak karnını doyurur. Para biriktirmek gibi bir derdi olmadığı için sadece karın tokluğuna çalışır. Hatta gittiği yerlerde tanıştığı insanlar ona yolculuğunda ihtiyaç duyacakları eşyalar da verirler ki Chris bunu dahi istememektedir.

Yola ilk çıktığında arabasıyla birliktedir. 2007 yapımı Sean Penn filminde gördüğümüz üzere ailesi ona mezuniyet hediyesi olarak yeni bir araba alır fakat Chris şiddetle karşı çıkar bu hediyeye. Arabasının çok iyi durumda olduğunu ve yeni bir arabaya ihtiyacı olmadığını söyler. Arabası her ne kadar külüstür ve eski olsa da iş görmektedir. Hatta bu tartışma sırasında insanların ‘eşya’lar üzerine olan takıntısından çok rahatsız olduğunu anlıyoruz. Fakat film dışında herhangi bir yerde bu ayrıntıya rastlamadım.

Arabasıyla yola çıktıktan sonra bir sel felaketi geçiren Chris beklenmedik bir şekilde hayatta kalır fakat arabası zarar görmüştür. Bunun üzerine arabasını bırakmak zorunda kalır. Fakat plakasını sökerek kimliğinin bulunmasını zorlaştırır. Arabayı bıraktıktan sonra Colorado‘ya giden Chris burada bir kano bularak Grand Canyon‘u geçer ve Kaliforniya Körfezi‘ne kadar kanoyla seyahat eder ki bu mesafe hayli uzundur. Daha da ilginci, aynı kanoyla Meksika sınırını geçer. Fakat Meksika‘daki şehir ışıkları onu rahatsız eder ve kafasına koyduğu Alaska hayalini yaşamaya karar verir.

92 yılının Nisan ayında onu en son gören kişi Jim Gallien olmuş. Bundan 15 yıl sonra Jim Gallien, Into the Wild filminde kendi rolünü oynadı. Chris McCandless‘ı oynayan Emile Hirsch‘ü Stampede‘e bırakırken yine 15 yıl önce yaptığı gibi arabasındaki kar çizmelerini çıkartıp verir. Tüm yolculuğu boyunca Alexander Supertramp takma adıyla dolaşan Chris için endişelenen Gallien ona geri dönmesi gerektiğini, yeteri kadar ekipmanının olmadığını söyler fakat Chris dinlemez. Çizmeleri alarak karlı arazide yürümeye başlar.

Bu noktada yeri gelmişken belirteyim; Chris‘in “Alexander Supertramp” ismiyle gezmesinin aslında bir sebebi var. İlham aldığı yazarlardan biri olan W. H. Davies’in 1908′de yayınlanan “The Autobiography of a Super-Tramp“(Bir Berduşun Otobiyografisi) adlı kitaptan etkilenmiştir.

Stampede Yolunda yürürken terk edilmiş bir otobüs bulan Chris 4 ayını bu otobüste geçirir. Bölge avcılarının av sırasında sığınak olarak kullandığı bu otobüsü evi olarak benimser. Yanında bulunan pirinç, patates kökleri gibi ilkel yiyeceklerle karnını doyuran McCandless bir zamandan sonra elindeki tüfekle avlanmaya başlar. Genelde ufak hayvanları avlar. Fakat bir gün bir “Amerikan Geyiği” vurur; ama etlerini koruyamadığı için tüm geyik boşa gider. Ona Güney Dakota‘da gösterilen etleri koruma yöntemi Alaska için geçerli değildir çünkü… Hava şartları farklı olduğundan Alaska‘dakiler farklı yöntemler kullanmaktadır. McCandless günlüğüne bu olayı hayatının en büyük trajedisi olarak geçirir.


Geçirdiği 4 aydan sonra dönüş yolculuğuna çıkar fakat geldiği zaman debisi az olan nehir karların erimesiyle büyümüş ve geçilmesi imkansız olan bir yer haline gelmiştir. Nehirden geçemeyeceğini anlayan Chris 1 ay daha beklemeye karar verir. Fakat yiyecekleri tükenmiştir artık. Bu sırada eski kilosunun yarısına düşmüştür. Evi olarak kullandığı otobüse geri dönen McCandless çaresizlikten zehirli olduğu düşünülen otları yemeye başlar.

Öldüğünde 30 kilo olan McCandless geri döneceği zaman nehrin çeyrek mil yukarısına yürüse el yapımı bir köprü görecekti. Aynı zamanda bölge halkı nehir boyunca pek çok yerde nehri geçmeye elverişli sığlıklar olduğunu söylüyor. Fakat Chris McCandless bunu hesaba katmamıştı. Zaten 4 ay kaldığı bir yerde 1 ay daha kalmak çok zor bir şey gibi görünmemişti ona.

Kitap ve film sonrası McCandless‘ın yolculuğunu anlatan bir belgesel de çekildi. Bunların ardından McCandless‘ın yaşadığı terk edilmiş otobüs turistik bir yer haline geldi. Aynı zamanda pek çok genç de onun yolunu takip ederek Alaska‘da hayat şartlarıyla savaşmak için Alaska‘ya gidiyor zaman zaman… Christopher McCandless‘ın yaptıklarını amaçsız ve gereksiz bulanlar da var. Fakat otobiyografist Jon Krakauer onu savunuyor, “Christopher haritadaki boş bir alanı keşfetmek isteyen ilk kişi olmak istiyordu. Fakat dünyada keşfedilmemiş bir alan neredeyse olmadığı için haritayı yırtıp atarak kendi dünyasını boş bir alan haline getirdi.

Christopher McCandless 92′nin Ekim ayında otobüsün içinde uyku tulumunda ölür. 2 buçuk hafta sonra bulunur. Yazdığı son cümleler ise şunlar olmuştur;

“Tanrıye şükürler olsun ki mutlu bir hayatım oldu. Hepinize güle güle ve tanrı hepinizi kutsasın.. “

Not: Yazının başındaki fotoğraf Christopher McCandless’ın içinde yaşadığı terk edilmiş otobüsün önünde kendi makinesiyle çektiği bir fotoğraftır.



1 yorum:

  1. Ben de dün ve bügün tekrar olmak üzere filmi iki kez izledim. Yorum yapılamayacak kadar..
    Ben şeyi merak ediyorum, filmde tanıştığı Jan, Rainey veya Ron gibi karakterler gerçek mi, yani onlarla da gerçekten karşılaştı mı Gallier gibi ? Bilginiz varsa yazarsanız sevinirim.
    Bir de şu bahsettiğiniz filmden sonra çekilen belgesel hangisidir? Onu da belirtirseniz eğer memnun olurum.

    YanıtlaSil